Geçenlerde lise yıllarımdan bir anımı yazmıştım.
Üniversiteyi kazanmak, vs ile ilgiliydi.
Beni kıran bir arkadaşımdan bahsetmiştim yazıda.
Benim için o zamanlar değerli olan bir arkadaşımdan, erkek arkadaşımdan.
Babasını kaybetti geçtiğimiz hafta.
Üzüldüm.
Çünkü lise yıllarına gittim usulca bu haberle birlikte,
babasıyla tanışmıyor olsam da, konuşmalarımızda hep yer aldığı için, sanki hep tanışıyormuşum gibi hissetmişim meğer.
Üzüldüm, hüzünlendim.
Cenazeye gitmedim.
Belirli bir sebebi yok doğrusu.
İlk duyduğum anda vefatı, hemen cenazeye giderim diye düşünmüştüm.
Ama gitmedim.
Bir sonraki gündü cenaze.
Aklıma gelmedi, bir sonraki gün olduğunda.
Aklıma geldiğinde de geç kalmıştım.
Demek gerçekten gitmek istememişim.
...
Geride kalanlara sağlık ve sabır diledim telefon açıp ona.
Tam 18 yıl sonra ilk defa duyduk birbirimizin sesini.
Anladım ki büyümüşüz.
Sesi büyük adam sesi gibi geldi.
Gibisi yok ki, büyüdük tabi.
Dile kolay aradan çok yıllar geçti.
...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder