Kick Boks macerası

Hakan geçenlerde kick boksa başlayacağını söyledi. "iyi" dedim. Doğrusu benim hiç ilgimi çekmedi.
Yine geçenlerde Çin'e gittiğinde bir dolu malzeme almış kendine antremanlarda kullanmak için.
ELi kolu dolu geldi yani.
Baktım hemen o hafta boks hocası ile randevu ayarlandı.
Hoca bir Pazar çıkıp bizim siteye geldi.
Ben de meraklıyım ya, hemen düştüm peşlerine, ve tuttum bizim spor salonunun yolunu.
Onlar hoca ile çalışıyorlar, ben yürüyüş bandında takılıyorum. Bir yandan da onları izliyorum.
Bizimkinin canı çıktı ilk yarım saatte.
Ama onu görünce ben de gaza geldim.
Aman ben de şöyle şekle şemale girecek birşeyler yapsam hocam. Şu kalçalar, göbek, hayatımızın bir parçası haline gelmiş olan selüliter falan nasıl kaybolur? tonundan girdim muhabbete.
Hoca da dünya şekeri bir adam. İki laf ediyor, üç gülüyor.
Hepimiz keyifliyiz yani.
Spor sonrası hep birlikte geldik bizim eve.
Çay demledim, oturduk sohbet muhabbet gidiyor.
Hoca bize program yazdı. Haftanın her günü yapılacak hareketler.
Motivasyonlarımız tavan yapmış.
Ben kendimi plajda hayal ediyorum böyle Raquel Welch gibi falan...
Aaaa, o kadar yeni taş varken aklıma gele gele kim geldi bakar mısınız?
Offf, amma eskidim yahu!
Annemin dönemine takılmaya başladım...
Biraz erken oldu :)

Neyse, işte hal böyle.
Bir sonraki gün İspanyolca kursuna giderken bizim kızlara anlatıyorum, "başladım spora. Çok iyi olacak. Haftalık program. Taş. Hoca süper. Aktifiz heyecanlıyız!"...
Sonra,
Şu ana geliyoruz.
bu hadisenin üzerinden 2 hafta geçmiş.
Ne Hakan ne ben o güzel Pazar'dan sonra spor salonunun yolunu bulamadık.
Her akşam bahaneler diz boyu.
İsteyince insan ne güzel bahane uyduruyor yahu!

Veee,
Hakan'ın boks çantası çoktan dolabın üstüne kalktı bile!!!

Ne maymun iştahlıyız!

İstiyorum şekle girmek ama aksiyon yok kardeşim.

Bu disiplin nasıl gelecek bana?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder