Köln güncesinden iyi haberler:
Nihayet Köln'de 1 aydan biraz fazlaca bir süreyi geride bıraktık. Bu arada neler oldu?
Bir kere, ev bulamamamızın hüsranıyla İstanbul'a dönüşümüzün ardından Hakan tek başına bir Köln çıkartması yaptı. 3 gün içerisinde evimizi buldu, tuttu ve biz jet hızıyla geldik. Geldikten 2 gün sonra Mina'nın okulu açıldı.
Hala alışma sürecinde ve her geçen gün biraz daha iyiye gidiyor. Kendini ifade etmeye başladıkça biraz daha rahatlıyor tabii ki.
Burası çocuk yetiştirmek için harika bir yer.
"Çocuk cenneti" demişti Mina.
Bir haftasonu Phantasia Land'e gittik, Disneyland'ın mininminnoş bir versiyonu.
Başka bir haftasonu büyük Hayvanat Bahçesi; bir diğerinde Aqualand - kapalı bir su oyunları, havuz-park alani...
Bunun dışında okul çıkışında, eve gelirken yakınlardaki çiftliklerden birinde durup keçileri beslemek, taze süt ve peynir; bahçeden sebze ve meyveler almak mümkün.
Bir diğer alternatif de Vahşi Park'a gidip ceylanları, geyikleri, keçileri, horozları, tavukları, ördekleri doğal ortamlarında elle beslemek...Adı Vahşi Park da olsa, hayvanlar çocuklara o kadar alışmışlar ki yanlarına gelip kendilerini sevdiriyorlar; ellerinden yemlerini yiyorlar.
Hatta bir seferinde, Mİna geyikle öpüşürken geyiğin boynuzu Mİna'nin yanagina çarptı
Güzel olan, bunlara ulaşmak için sadece 10-20 dakikalık mesafeler katetmenin yeterli olması...
Daha da güzel olanı, herkesin buralara erişebileceği bir altyapı ve sistemin olması... Her gelir grubundan herkesin çocuğu aynı imkanlardan yararlanabiliyor. Var mı daha ötesi?
Köln'de hayat şu ana kadar gayet güzel.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder