Alaçatı'da Barbun'lu Geceler...

Klasiğimiz, aşkımız Alaçatı...
Şu anda radyoda Eric Clapton'dan Wonderful Tonight'ın çalıyor olması bir tesadüf mü yoksa?
Ne zamandır bahsetmek istiyordum, aşkını gerçekleştirmek...
Bizim Hakan'la aşkımız da Alaçatı'da başlamıştı ya, bundan tam 9 sene önce...
Orayı bizim için bu kadar özel kılan bu mudur yoksa sonrasında yaşananlar mı bilmiyorum ama bir gerçek var ki, o da orası ile bir şekilde özdeşleştiğimiz...
Kendimizi bulduğumuz yer...
Maskesiz olduğumuz yer...
Huzurun bizim için en yalın tanımı orada saklı...
Ve ikimiz de iple çekmekteyiz hayatımızın çoğunu orada geçireceğimiz günleri...

Alaçatı'da çok sevdiğimiz arkadaşlarımız var.
Oraya gide gele tanıştığımız, sonra her gidişte görmek için sabırsızlandığımız, bir dolu şey paylaştığımız...

İçlerinden biri Kemal.
Genç, yakışıklı, enerji dolu, çok deli bir freestyle'cı!
Sörfe çıktığında en güzel yeri bulur, gözlerimizi ayırmadan saatlerce izleriz onu, sıkılmadan, ilgiyle ve müthiş bir dikkatle!

Kemal geçtiğimiz yıllarda kendini yemek işlerine verdi.
Alaçatı'nın göbeğinde Barbun diye bir yer açtı. Aşçılığını da kendi yapıyor.
En az sörfte olduğu kadar iddialı...
Müthiş romantik, keyifli, duru, sade, şık ve tam Alaçatı'lık bir atmosfer...
Bembeyaz bir ortam, birbirinden zevkli sunumlar eşliğinde gelen çeşit çeşit deniz mahsülleri, tadına doyamayacağınız şaraplar...

Genç yaşında ilgi duyduğu alanı keşfedip onun peşinden giden nadir insanlardan olduğu için,
Bunu ciddiye alıp ne gerekiyorsa sonuna kadar araştırdığı için,
Hayallerini hayata geçirebilecek kadar cesur olabildiği için,
Yaptığı işi sonuna kadar sahiplenip en güzelini ortaya koyabildiği için,
İşinin üzerine titrediği için,
Ruhunu katabildiği için,
Her ayrıntıyla tek tek ilgilendiği için,
"İstediğim noktaya ulaştım" deyip bırakmadığı ve daha iyiye daha güzele doğru hedefler koyduğu için,
Ona hem çok büyük bir saygı duyuyorum, hem de nasıl imreniyorum anlatamam...

Alaçatı, Barbun, Kemal, Alaçatı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder