Acil bir iş için İstiklal Caddesi'ndeki Ziraat Bankası'na uğramam icap etti. Arabayı otoparka bırakmak için girişe yöneldiğimde genç bir arkadaş el kol hareketleriyle dolu olduğunu anlattı. Ben işim kısa sürecek nasılsa diye açtım camı, başladım bağırmaya...dermişim :) Yok öyle olmadı. Açtım camı, şirinliğimi takınıp "kısa, aman idare, vs" dedim.
Genç arkadaş da "yüzünüz iyi bir insan yüzüne benziyor, hadi alayım anahtarı" dedi. Ben de sevinçle fırladım gittim. Yürürken bir yandan da ne kadar şanslı olduğumu, etrafta ne iyi insanlar olduğunu düşündüm. Bir yandan da yüzüm iyi insan yüzü diye iyice bir sevindim.
İşim 10 dakika sürdü sürmedi, çünkü halledemedim, gerisin geri arabaya koştum. Genç arkadaş gülümseyerek gelip anahtarı verdi ve "10 TL" dedi. Yahu ben oraya normal zamanda 5 TL veriyorum. Nasıl oldu bu 10 TL? demedim, içimden geçirdim. Ve paşa paşa verdim.
Böylece iyi insan yüzünün ne demek olduğunu anladım.
"Etrafta ne iyi insanlar var" derken ne kadar iyimser davrandığımı da keşfettim.
Anlayacağınız 10 TL'ye güzel dersler aldım.
Daha ne olsun...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder