GEÇMEZ! “KÜBİKIL”LARDA GEÇMEZ HAYAT!

Olmaz öyle şey demeyin hemen. Üzerinde hepimiz düşünelim ve çözüm üretelim. Hepimizin mutlu olacağı bir dizi alternatif bulabileceğimize inanıyorum. Hayatta imkansız diye bir şey yoktur deriz, hatırlatırım. O zaman sınırlardan sıyrılıp sıradışı ve yaratıcı düşünce gücümüzü kullanıp keyif alacağımız iş ortamları tasarlayalım, bu projemizi hayata geçirelim.
Arkadaşlar, dostlar, itiraf edelim kendimize, kübikıllarda hayat geçmez! Adı üzerinde “kıl” işte, uyuz, sevimsiz, tatsız. Doluşuyoruz üst üste, yerlerde yılların tozunu tutan halılar, etrafa mikrop saçan klimalar, açılmayan pencereler...Dışı pek havalı, içi gudubet plazalardan, büyük iş yerlerinden, binalardan bahsettiğimi hepiniz anladınız. Sabahın köründen akşamın körüne, hayatımızın en güzel günleri, günlerin en güzel saatleri buralarda, çoğumuz için sevmediğimiz işleri yapmakla, arzu etmediğimiz iletişim ortamlarını yaşamakla, hiç alakamız olmayan davranış biçimlerine maruz kalmakla geçiyor. Ömür bitiyor, ömür...Sanki sınırsız bir zaman verilmiş de, hoyratça harcıyoruz.
Oysa, bize gösterilen veya şartlanmışlıklarla hak ettiğimize inandığımız yolu seçmek yerine gerçekten ne istediğimizi özgür irademizle ve tamamen iç sesimize kulak vererek belirlesek, tüm çabamızı bu şartları oluşturmak için harcasak ne kadar huzurlu olacağımızı tahmin bile edemiyorum! Akla gelen ilk konu bu işin bedeli ile ilgili eminim. Zihnimiz bizi ütopik görünen bu düşünüş tarzından uzaklaştırmak için bir dizi olumsuz ve çetin görünebilecek, bizi yıldıracak nitelikteki şartı sıralamaya başladı bile. Tesadüfe bak hepsi “ama” ile başlıyor. Elbette bir bedeli olacak. Sanki şu anda yaşadığımız ortamın bir bedeli yok. Her ne kadar şu anki ortam, “en azından karnım doyuyor” gibi basit bir tuzakla rahat ve zahmetsiz gibi görünse de, hayatımızın en güzel zamanları sinir harbi, stres, gerçekten içimizden gelmeyen, kendimize zorla yaptırdığımız işler bütünü ile, kendimizle sürekli mücadele halinde ve iç huzuruna ne zaman kavuşacağımızı sayıklayarak geçiyor. Kısır döngü...
İşte bu döngüden kurtulmak için yapmamız gereken tek şey kendimizle başbaşa kalmak ve rotamızı belirlemek. Bunu yaparken kendimizi kandırmamak. Kısa vadeli kazanımlar yerine hayat boyu huzuru hedeflemek. Sağlık ve huzur dolu bir yıl geçirmemiz dileğiyle...