Mutluluk içimizde!

Mutlak mutluluk mümkün, frekansı yakala!
Acaba koşulsuz şartsız mutlu olmayı başarabilen insanlar var mı? Varsa, sürekliliği de sağlayabiliyorlar mı bu ruh hallerinde? Peki, nasıl bir çevrede yaşıyorlar? Ne tür işlerle uğraşıyorlar? Hayatlarını nasıl yaşıyorlar? Asıl soru şu: “Mutlak mutluluğu nasıl yakalamışlar? Nasıl koruyorlar?”
Acaba bilgelik diye bahsedilen şeyler bunlar olabilir mi?
Bazen bu konu üzerinde düşünürken veya birileriyle sohbet ederken, diyorum ki, “İnsanın hayatında belirli anlar var; bu anlarda her zaman yaşadığı frekansın üzerinde bir yerlere erişiyor, bakıyor orada daha çok hava var, daha çok enerji, daha büyük bir özgürlük alanı…”. Bilinçli bir geçiş değil bu. Yani, içinde bulunduğu an ile bu diğer anlara yolculuk istem dışı bir şekilde, kendiliğinden gelişiyor… Herkesin başına gelmiştir bu tarif etmeye çalıştığım durum, belki anlamlandırmıştır, belki de üzerinde durmamıştır, farkına varmamıştır.
Bana geçenlerde işe giderken oldu. Sabah, araba kullanıyorum. Oturduğumuz yerden ana yola çıkmak için kat ettiğim 11 kilometrelik uzun, sakin, yeşillikler içindeki yolda gidiyorum. Güneş karşımdan vurmuş yüzüme, gözlerimi kısmış, güneş gözlüğü takıp ışığı geri çevirmek istememişim, aydınlığın tadını çıkarıyorum, sabahın ilk ışıklarına gülümseyerek karşılık veriyorum. O an, her şey çok mümkün görünüyor, hayat çok basit, her şey “yapılabilir” konumda, “yaşamak müthiş bir şey” düşüncesi içimi enerjiyle doldurmuş, havada adrenalin var… Sınırlar yok, duvarlar yok, ketler yok, koşullanmışlıklar yok, “hayır”lar yok, “yok”lar yok… Nefes almak mutluluk sebebi!
İşte o anı yakalayabildiğim başka zamanlar da olduğunu düşünüyorum. Farkına varıyorum, duyumsuyorum, özümsüyorum, anlamlandırmaya çalışıyorum. Ne yapsam da o anın içinde yaşamaya devam edebilsem hayatımı?
Bu yazıyı yazmak için masaya oturduğumda o andan çok uzaklardaydım. Ve emin değildim, o anı çağırıp ifade edebileceğimden… Ama oldu. İstediğim gibi hem de. Ve aslında bir çıkış buldum sanki o frekansa giden yolda. Hatırlamak, canlandırmak ve tabii ki benim iletişim yolumla “yazmak”… Belki bunu alışkanlık haline getirebilirim. O zaman, bir süre sonra kendiliğinden bulur yolunu, hayat tarzım olur, düşünme biçimim olur, içime işler ve mutlak mutluluğa ulaşırım.